31 Ocak 2011 Pazartesi

Çikolatalı kek


"Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına.

Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu.

Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı. Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.

Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı. Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabağa koydu. Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.

Kızına dönerek sordu: Ne görüyorsun? Patates, yumurta ve kahve? Diye alaylı bir cevap verdi kızı.
Daha yakından bak bir de dedi baba, patatese dokun. Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
Aynı şekilde, yumurtayı da incele. Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.
En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı. Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:

Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?
Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı tepkiler vermişlerdi.

Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş, katılaşmıştı.
Ancak, kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.

Sen hangisisin? Diye sordu kızına. Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?
Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin?
Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın?
Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin? "

Dilerim bizler ve çocuklarımız da  başımıza gelenlerle olgunlaşanlardan oluruz.

Haftaya tatlıyla başlamak istedim olsadayesek dan tarifini aldığım çikolatalı keki bizler çok sevdik. Arkadaşıma teşekkür ederim.


Malzemeler

  • 4 adet yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • ½ su bardağı sıvıyağ
  • 2 su bardağı süt
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • 3 su bardağı un
  • 1 paket bitter çikolata
  • Şan fıstığı
  • Bir tutam sevgi

Yapılışı

  • Yumurtayı ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın.
  • Sütü ve yağı ekleyip çırpın.
  • Bir su bardağını ayıralım.
  • Elenmiş un, kabartma tozu, kakao ve fıstığı ekleyip, çırpın.
  • Yağlanmış un ya da şeker serpilmiş kek kalıbına(büyük olmalı )boşaltın.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Kürdanı tam ortasına batırın. Kürdan temiz çıkmışsa pişmiş demektir.
  • Kek pişerken, ayırdığınız sosu bir tavaya alın, yarım bardak süt ve bitter çikolatayı da ekleyin.
  • Çikolata eriyene kadar karıştırın, soğutun.
  • Kek fırından çıktıktan sonra sıcakken sosu üzerine gezdirelim.
  • Afiyet olsun.

26 Ocak 2011 Çarşamba

Krem şantili poğaça


SELAM VER

Yola çıkınca her sabah;
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara,
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı,
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı seni de sarsın.”

Üstün Dökmen



Selamı bile birbirimize çok gördüğümüz bu yıllarda Üstün DÖKMEN ne güzel demiş. Allah’ın selamını birbirimize çok görmemek dileğiyle,çok seveceğinizi düşündüğüm bir tarifi vermek istiyorum
 Toz krem şantinin poğaçaya bu kadar yakışacağına yaptığınız da siz de çok şaşıracaksınız.
Arkadaşımla yapıp denediğim bu tadı tek başına ben buldum diyemesem de internette baktım hiç göremediğim için  Sevgili  hayattanazicik tarafından düzenlenen ben buldum etkinliğine göndermek istiyorum.

Arkadaşıma kolaylıklar dilerim.
 Malzemeler
  • 1 paket toz krem şanti
  • 1 paket  (250 gr.) becel zeytinyağlı (  250 gr.margarinle de  çok güzel oluyor)
  • 1 yemek kaşığı kuru maya
  • 2 adet yumurta (Birinin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
  • 1 su bardağı süt
  • Tuz
  • Kabartma tozu
  • 5 – 6 su bardağı un
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Margarini, krem şantiyi , yumurtayı ilave edin yoğurun.
  • Sütü ve kuru mayayı ilave edin yoğurun.
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu ilave edin yoğurun.
  • Hamurun üzerini kapatarak  dinlendirin.
  • Hamuru tekrar yoğurun.
  • Bezeler alarak, yuvarlayın ve bir ucu diğerinin üzerine kapatın. ( D şeklinde olsun.)
  • Üzerine yumurta sarısı sürün.
  • Biraz daha bekletin.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Sosyete Mantısı


“Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin.
Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur.
Pek çokları mutluluğu, insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır.
Unutmayın yarın hiç kimseye vaat edilmemiştir.   Murathan MUNGAN”

Bu sözleri hayatımıza geçirebilsek ne kadar güzel olur.Dilerim mutluluğun ne kadar yakınımız da olduğunu  geç anlayanlardan olmayız.

“Sosyete Mantısı”nın tarifiyle sizleri baş başa bırakıyorum.

Malzemeler
  • 3 adet yufka
  • 200 gr. Kıyma
  • 1 adet soğan
  • ½ demet maydanoz
  • Tuz
  • Kürdan
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • Yoğurt
  • Sarımsak( arzuya göre)
  • Salçalı sos
  • Sumak
  • Kırmız biber
  • Nane
Kızartmak için
  • Sıvı yağ
Yapılışı
  • Soğanları yemeklik doğrayın ve sıvıyağda kavurun.
  • Kıymayı ekleyin ve kavurun.
  • Tuzunu ve maydanozu ekleyin bir kere karıştırın ve altını kapatın.
  • Yufkayı masaya yayın ve dörde bölün.
  • Ucuna karışımdan yayın.
  • Sigara böreği gibi sarın.
  • Bir ucundan başlayarak kendi etrafında döndürün. Ucuna kürdan batırarak açılmasını engelleyin.
  • Hepsini bu şekilde yaptıktan sonra, sıvıyağda arkalı önlü kızartın.
  • Servis tabağına alın. Üzerine yoğurt dökün./arzunuza bağlı isterseniz sarımsak da ekleyebilirsiniz.)
  • Sıvıyağda salçayı kavurun biraz sıcak su ekleyerek seyrelmesini sağlayın.
  • Yoğurdu üzerine salçalı sos gezdirin ve baharatlarını ekleyin.
  • Afiyet olsun.

Mim

Bana gönderilen ödül ve mimin üzerinden epeyce geçtikten sonra ancak yayımladığım için sevgili arkadaşlarımdan öncelikle özür diliyor, sonra da nezaketlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Sevgili snmzmutfak  ve sehvalozel tarafından verilen ödülüm 

Sevgili sehvalozel'in Mim soru ve cevaplarına gelince;


*Kaç yaşındasınız?
-1958  doğumluyum.




*İsminizin son harfi ne?
-L


                                                     





*En sevdiğiniz renk?
-Yeşilin her tonu

                                                                       




*Kilonuz kaç?
-55 kiloyum.





 


Boyunuz 
 1.50cm



*Ailenin kaçıncı çocuğusun?
*5 kardeşiz ve 1.çocuk benim


*Siz sarışın mı esmer misin?
 -Kumralım







*Sigara kullanıyor musunuz? 
-Hayır, hayatımda hiç içmedim  



*Alkolkullanıyor musunuz?
-Kullanmıyorum.
                                                   



*Çayı fincanda mı içersiniz bardaktamı?
-Kulplu ve büyük bardakta.

21 Ocak 2011 Cuma

Un Kurabiyesi


Sayılı beş gün bitti ve kuzum bugün yeniden Kastamonu yollarında. Hayırlısıyla gitsin. Allah hepimizin çocuklarını korusun ve sağlık versin.

En sevdiği tatlardan biri olan un kurabiyesinin tarifini vermek istiyorum.

Malzemeler
  • 1 paket yumuşak margarin
  • ½  çay bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı nişasta
  • 2 yemek kaşığı sinangil  fındık unu
  • 3 su bardağı un
  • Fındık, ceviz
  • 1 adet kabartma tozu
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Margarini, sıvıyağı ve pudra şekerini iyice yoğurun.
  • Yumurtayı, fındık ununu ve nişastayı i ilave edin, yoğurun.
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu yavaş yavaş ilave ederek yoğurun.
  • Ceviz veya fındığı ilave edin, yoğurun ve hamuru yarım saat dinlendirin.
  • Hamuru 5 parçaya ayırın.
  • Her bir bezeyi  uzun rulo şeklinde yapın.Elinizle hafifçe bastırın.
  • Üzerini çatalla çizin.
  • Verevine kesin.
  • Un serpilmiş ya da yağlı kâğıt serilmiş tepsiye dizin.
  • 20 dakikadan fazla olmayacak şekilde pişirin.
  • Afiyet olsun.

19 Ocak 2011 Çarşamba

İrmikli bal kabaklı tatlı


Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
“Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır?”“Bakin göstereyim demiş” ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş “bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye birde şart koymuş.
“Peki” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine “şimdi” demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. Buyurun deyince, her biri uzun boylu kasığını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan "işte" demiş ermiş,
“Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır.
Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz.

Ve sunuda unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima”

Kuzumun en sevdiği tatlardan olan kabağı sevgili Oktay Usta’ nın tarifiyle yaptım ve sizlerle paylaşmak istedim.

Malzemeler
  • 4 su bardağı süt
  • 7 yemek kaşığı toz şeker
  • 7 yemek kaşığı irmik
  • 1 paket vanilya
  • Bir tutam sevgi
Balkabaklı harç için
  • 1800 gr. Bal kabağı
  • 2,5 su bardağı toz şeker
  • 1 paket petibör
  • Ceviz
Üzeri için
  • Yeşil fıstık
  • Ceviz
  • Hindistan cevizi
Yapılışı
  • Bal kabaklarını kare şeklinde kesin. Tencereye yerleştirin.
  • Üzerlerine toz şeker serpin ve sulanmasını bekleyin, pişirin.
  • Piştikten sonra ezin, ceviz ve ufalanmış bisküvileri ekleyerek iyice yoğurun.
  • İrmikli pudingi yapmak için, sütü, toz şekeri, irmiği, vanilyayı sürekli karıştırarak göz göz olana kadar pişirin.
  • Kalıbın en altına irmikli pudingin yarısını üzerine de bal kabağını koyun.
  • Kalan pudingi ve bal kabağını da üst  üste yaydıktan sonra, buzdolabında dinlendirin.
  • Servis tabağına aldıktan sonra üzerine bolca ceviz ya da fıstıkla süsleyin.
  • Afiyet olsun.

16 Ocak 2011 Pazar

Paskalya


Yaşam devam ederken ani iniş ve çıkışlar meydana gelebiliyor. Kendi sıkıntıların olmasa da sevdiklerinin acısı sana aynı şekilde yansıyor.
Bazen sözlerin yetersiz geldiği sadece izlenebildiği yorum yapmanın bile zor olduğu anları yaşıyoruz ailece.
Buna rağmen güzel şeyler de yaşanıyor.
Kastamonu da okuyan kuzucuğum yarıyıl tatili için bugün Ankara’ya yanımıza gelecek inşallah.
Yarıyıl tatili kırk beş gün olmasına rağmen folklor yarışmalarından dolayı sadece beş gün yanımızda kalabilecek.
Bu kısa süreyi en güzel şekilde geçirmeye çalışacağım.

Kuzum geldiğinde beni bir telaş alıyor. Hangi sevdiğini yapsam da yedirsem diye. Sevdiği tatlardan biri olan paskalyayı yaptım ve sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Malzemeler
  • 2 su bardağı süt
  • 1 çay bardağından 1 parmak eksik toz şeker
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket yaş maya
  • Zeytin
  • 6 su bardağı Un
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Süt, şeker, maya, sıvıyağ, tuzu bir kaba alın. Ocak üzerinde ılıtın. (Parmak yanmayacak şekilde)
  • Ununu ekleyip yoğurun. Kulak memesi kıvamında olacak.
  • Bezelere ayırın.
  • Bezeyi elinizle bastırın ve zeytinleri ortasına koyun. Elinizle yuvarlayarak zeytinlerin arasında kalmasını sağlayın.
  • Elinizle ince çubuklar yapın.
  • Tam ortasından tutun.
  • İki kat olsun. Kıvırın.
  • Bir ucundan tutun ve gül şeklinde dolayın.
  • Yağlanmış fırın tepsisine dizin.
  •  Mayalanana kadar bekletin.
  • Mayası geldikten sonra yumurta sarısını üzerine sürün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Fırında Sütlü Sigara Böreği


"Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
 Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler.
Yaşlı bey huzursuzlaşmış, 'acelesi olduğunu ,istemediğini' söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş. Adamcağız da 'karım huzur evinde kalıyor her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum' demiş. '
Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde' demiş hemşire. Adam üzgün bir ifade ile 'ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor' demiş. Hemşireler hayretle 'madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz' demişler.
Adam buruk bir sesle 'ama ben onun kim olduğunu biliyorum' demiş." 

Dilerim hayatta eşlerimizle bu güzelliği yakalamak kısmet olur.
Sigara böreği ( adını hiç sevmiyorum ama ) ani misafirler için ve çay için harika bir tat. Kızartma yerine fırında olması ve buzluktan çıkınca açılmasını beklememek daha da güzel. Üstelik suyun içinde değil de sütte olması da çok daha lezzetli yapıyor. 
nefisyemektarifleri nde bu tarifi gördüğümden beri buzluğumdan eksik etmiyorum. Arkadaşıma çok teşekkür ederim.

Malzemeler
  • 8 adet yufka
  • yarım paket margarin (eritilmiş ve soğumuş)
  • 1 adet yumurta
  • 1 tutam sevgi
İçine 
  • peynir, maydanoz
Yapılışı
  • Yufkayı açarak üzerine eritilmiş olan margarin fırça ile sürün.
  • Üzerine 1 kat daha yufka serin ve onun üzerini de yağlayın.
  • Yufkaları sekiz ya da on iki parçaya bölün.
  • Peynirden alt kısımlarına yayın ve önce kenarları içine katlayın sonra da çok sıkı olmayacak şekilde ucuna kadar sarın.
  • Bütün yufkaları bu şekilde sarın.
  • Hemen pişirmek isterseniz, börekleri bir kaba  yan yana dizin ve üzerleri tamamen kapanacak şekilde süt doldurun.
  • On beş dakika bekletin ve yufkaları iki elimizle hafifçe sıkarak, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.(Eğer buzlukta bekletirseniz de süt dolu kaba buzluktan çıkar çıkmaz koyun ve biraz beklettikten sonra hafif sıkarak yumurta sürün)
  • Afiyet olsun

10 Ocak 2011 Pazartesi

Yeni Yıl Keki


Çok şükür daha iyiyim.
Ağrılarım ve kafamdaki sesler gitti. Sadece halsizliğim kaldı. Onu da en kısa zaman da yiyeceklerime daha özen göstererek halledeceğim inşallah.
Sağlıktan daha güzel şey yok hayatta. Yatağın içinde bezden bebek gibi halsiz yatarken dünyanın en güzel şeyini de teklif etseler hiç görecek halim yoktu. Dünyanın en güzel şeyi sağlıklı bir beden (Tabi ki akıl sağlığı en başta).
Bana hastalığım sırasında yazdığınız güzel şeyler beni çok mutlu etti. Hepinize tek tek sevgiyle teşekkür ederim. İyi ki varsınız.

Lezzet dergisinden Sevgili Düş bahçesi nin yeni yıl kekini gördüğümde yapmayı çok istedim ve severek yaptım. Arkadaşıma teşekkür ederken tarifini sizlerle paylaşmak istedim.

Ayrıca hepinizin evlerine yanımda çayımla beraber teşekkür etmek için konuk olduğumu kabul edin lütfen.

Malzemeler
  • 50 gr. Kakao  (yarım su bardağı  kadar)
  • 240 ml. Kaynar su  1,5 su bardağından bir parmak eksik)
  • 175 gr. Un  (2 su bardağından bir parmak eksik)
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
  • ½ çay kaşığı tuz
  • 1 paket vanilya
  • 113 gr. Tereyağı
  • 200 gr. Toz şeker ( 1 su bardağı)
  • 2 adet yumurta
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • Hindistan cevizi
Yapılışı
  • Kakao ile kaynar suyu iyice karıştırın ve soğutun.
  • Un, kabartma tozu, tuzu bir kâsede harmanlayın.
  • Yumuşatılmış margarini ve şekeri mikserle iyice çırpın.
  • Yumurtaları tek tek ekleyerek çırpın.
  • Vanilya ve un karışımını da ilave edin. Çırpın.
  • Kakaolu karışımı da ekleyerek karıştırın.
  • Karışımı yağlanmış unlanmış ya da şeker serpilmiş kek kalıbına boşaltın.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Kürdanı ortasına batırın, eğer temiz çıkıyorsa olmuş demektir.
  • Fırından çıktıktan sonra üzerine bolca hindistancevizi dökün.
  • Afiyet olsun.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Hastayım...

 

Pazartesi postumu yayımladığımda üstümde bir kırgınlık vardı. Hasta olmamak için ne kadar ot ve meyve çayı varsa içtim ama başaramadım. Hastalıkla yaptığım bilek güreşinde ben yenildim. Tek kelimeyle ters köşeye yattım.  Boğazım kat kat olmuş fena ağrıyor. Kafamın içinde anlamsız müzikler. Daha çok tam tamlara benziyor.

Tek güzel yanı, küçük çocuğum yok ve ben hiç vicdan azabı çekmeden yatabiliyorum.

En kısa zamanda iyileşerek aranıza geri dönmek dileğiyle,

Sevgiyle kalın.

3 Ocak 2011 Pazartesi

Haşhaşlı pasta


“Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
"Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
"Tadı nasıl?"
"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam,
"Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
 Onun için sen de artık "bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."
2011 yılına Merhaba derken, yaşamımız da göl olmayı başarmayı dileyerek bu yıla başlamak istiyorum.

Her zaman bahsettiğim sevgili arkadaşım Demet’te ilk defa yediğim ve tadı çok değişik gelen bu pastayı sizlerle paylaşmak istiyorum.Buradan arkadaşıma tekrar , yaptığı ve sunduğu her güzel şeye sevgisini de kattığı için çok teşekkür ediyorum.

Malzemeler
  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı haşhaş( 1 paket mavi veya beyaz)
  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 adet vanilya
  • Bir tutam sevgi
Tavukgöğsünün malzemeleri
  • 125 gr. Margarin
  • 3 yemek kaşığı un
  • 4 su bardağı süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 2 – 3 tane damla sakızı
Yapılışı
  • Yumurta ve toz şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın.
  • Sütü, haşhaşı ve vanilyayı ekleyin, çırpın.
  • Elenmiş un, kabartma tozu, irmiği de ekleyin ve karıştırın.
  • Yağlanmış, unlanmış dikdörtgen borcama dökün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Soğuyunca üzerini çatalla delin ve 2 su bardağı soğuk sütü her tarafında gezdirin.
  • Tavukgöğsünü yapmak için,
  • Margarini eritin ve unu kokusu gelene kadar kavurun.
  • Sütü, şekeri ve ezilmiş damla sakızını içine katın ve sürekli karıştırarak pişirin.
  • Göz göz olunca kapatın.
  • Haşhaşlı karışımın üzerine yayın.
  • Afiyet olsun.