29 Kasım 2010 Pazartesi

Peynirli Börek


Bugün eşimin doğum günü..
Yaşantımın otuz yılını paylaştığım, moda deyimle “ ruh eşimin” , doğduğu gün.

Ben evlilikte sevginin tek başına yetmeyeceğine inananlardanım. İçinde saygı olmayan bir ilişkinin beni mutlu etmesi söz konusu değil.

İyi, kötü, hüzünlü, neşeli günlerimizde hep beraber olmanın, huzurun, güvenin, özverinin, saygının, sevilmenin ne kadar özel olduğunu bana öğreten, yaşatan sevgili eşime iyi ki varsın, doğum günün kutlu olsun diyorum.

Ben akşam gelecek misafirlerimiz için bir şeyler hazırlamaya giderken, eşimin en sevdiği böreğin tarifini sizlerle paylaşıyorum.

Malzemeler
  • 1 kilo yufka
  • 2 adet yumurta
  • 1 küçük kâse yoğurt
  • 1 adet erimiş margarin (250 gr.)
  • 200 gr. Peynir
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • Yumurta sarısı
Yapılışı
  • Yumurta, yoğurt ve erimiş margarini karıştırın.
  • Birinci kat yufkayı yayın ve bu karışımı fırça yardımıyla her tarafına sürün.
  • 2.yufkaya da aynı işlemi yapın
  • 3.yufkayı da serin ve üzerine peyniri döşeyin.
  • Diğer üç yufkanın üzerine de yağlı karışımı fırçayla sürün.
  • Rulo şeklinde sarın.
  • İkiye bölün.
  • Buzluğa koyun.
  • Pişirmesen önce çıkarın, kesilecek duruma gelince dilim dilim kesin.
  • Yağlanmış tepsiye dizin.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

26 Kasım 2010 Cuma

Mim


Sevgili umutsepeti. ve  yemekcininmekani. beni mimlemişler.
Mim soruları ve yanıtlarım


       En sevdiğiniz kelime? Bir tutam sevgi.
       Bulunduğu her yeri güzelleştiren en önemli şey. Hayatımın olmazsa olmazı.


*Nefret ettiğiniz kelime?
-Her türlü küfür.
İnsanların kızgınlıkları olması elbette mümkün. Ama bunu küfürle belli etmeleri beni inanılmaz kızdırıyor.

*Ne sizi heyecanlandırır?
-Bugünlerde kızımın Kastamonu’dan gelmesi veya telefonda sesini duymam benim heyecanlanmama neden oluyor.
*Heyecanınızı ne öldürür?
-Söylenen kötü söz.










*En sevdiğiniz ses?
-Neşeli çocuk sesi.





*Nefret ettiğiniz ses?
-Siren sesleri.


*Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?-Avukatlık mesleğini.Her zaman haklıyı savunmadıkları için suçlunun avukatı olmak istemezdim .







*Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz?
- İnsanları iyileştirme gücüm olsun isterdim.


 

*Nerede yaşamak isterdiniz?
-Yine Ankara da yaşamak isterdim.
Ama yaşadığım yerin dışında bir yer ise, Balıkesir’in bütün ilçelerine hayranım. Her hangi bir ilçesinde olabilir.




*En önemli kusurunuz nedir?
-Sabırsız olmam.



*Size en fazla keyif veren kötü huyunuz nedir?
-Dönem dönem bazı şeylere fanatiklik derecesinde takılırım. Bitti dediğimde ise bir daha asla yanına bile yaklaşmam. Kötü tarafı kafamı taktığımda asla vaz geçememem. Ancak, belli bir zamandan sonra bir daha geri dönmem.



*Kahr
amanınız kim ?
-Ülkem için yaptıklarını anlatmaya gerek var mı? Elbette tek başına yapmadı. Ona inanıp onunla beraber mücadele edenlere de sonsuz teşekkürler.







*En çok kullandığın kötü kelime ?
-Zekanda problem mi var?









Şu anki ruh haliniz ?-
Huzurlu ama kızım gittiği için biraz hüzünlü.:)







*Hayat felsefenizi hangi slogan özetler ?
-Gecenin ne kadar karanlık olduğu önemli değil, er geç gün ışımak güneş doğmak zorunda.


*Mutluluk rüyanız nedir ?
-Torunlarımın olduğunu gördüğüm rüyalarım olsun isterim.

*Sizce mutsuzluğun tanımı ?-Hayatta her zaman neşe ve mutluluk yok. Sorun ve huzursuzluk da var. Böyle zamanlarda soruna takılı kalıp  çözümü görememekmutsuzluğun nedeni bence.
*Nasıl ölmek isterdiniz?
- Allah’ın  bana Kelimeyi şahadet getirerek ölmeyi  nasip etmesini isterim
*Öldüğünüz zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz..?-İnşallah Allah hepimize bunu nasip eder. Bu dünya da doğru ve düzgün davranırsak o güzel yere ulaştığımız da , Allah’ımın,bu güzellikleri sana da nasip ettim kulum  demesini isterim.Amin.
Bende bu mimi,
Sevgili ,
lambacinim. ' e gönderiyorum.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Patatesli Çörek


Bayram tatilinde çocuk olmanın muhteşemliğini yaşarken anne olmanın zevkini de yaşadım. Tüm kardeşler, anne, baba, çocuklarım, eşlerimiz ve yeğenlerim yan yana sevgiye, sıcaklığa, mutluluğa doyduk.
 Huzurla geçirilen tatilden sonra eve geldiğimde beni bir sürpriz bekliyordu. Giderken buzluğun kapısı nasıl olduysa açık kalmış ve gerisini anlatmama gerek yok galiba….
Buzluğumdakilerin bozulduğuna mı yanayım, evdeki kokuya mı, daha eve girer girmez kolları sıvayıp temizliğe giriştiğime mi yanayım?
Neyse ki, her işte bir hayır vardıra çok inanırım. Hayırlısı olsun.
Bu arada kızım da yeniden Kastamonu yollarına düştü.” Anne hepinizle beraber olunca bu sefer ayrılık daha zor geldi “ dedi. Hüzünlenmemek çok zor. Galiba hayat tam da böyle bir şey.. Her zaman sürekli mutluluk olamaz. Özlemde hayatın içinde olmalı değil mi?.
Bugün öğretmenler günü, başta eşim ve kardeşim olmak üzere tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun.

Çok doyurucu ve kolay olan patatesli çörek tarifi vermek istiyorum.

Malzemeler
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı erimiş margarin
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 kuru soğan
  • 4 adet patates
  • 5 su bardağı un
  • 1 çay kaşığı karbonat
  • Maydanoz
  • Dereotu
  • Tuz
  • Karabiber
  • Kırmızıbiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Patatesleri çiğ olarak rendeleyin.
  • Soğanları, maydanozu, dereotunu ince ince kıyın.
  • Yoğuracağınız kapta yumurtayı, yoğurdu, sıvıyağı birbirine iyice katın.
  • Patatesi, soğanı, maydanozu ve dereotunu da ekleyin, karıştırın.
  • Elenmiş un ve karbonatı  ve tuzu yavaş yavaş ekleyerek yoğurun.,
  • Yağlanmış tepsiye, hamuru elinizle bastırarak döşeyin.
  • Üzerine yumurta sürmeyin.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.
Sevgili arkadaşım, mutfaktaki rüya beni mimlemiş.

Mimin konusu garipliklerim, benim garipliklerim de işte bunlar.

Haftanın ilk günü, ayların ilk günü evimi muhakkak temizlemek isterim. Aya ya da haftaya nasıl başlarsam öyle geçer gibi gelir.
Yatağın muhakkak sağ tarafına yatarım.
Sallanan hiçbir şeye bakamam.
Otobüs, metro gibi araçlarda gidiş yönüne göre otururum, karşıya oturduğumda başım döner.
Yemek masasında hep aynı yere otururum. Başka bir yere oturduğum görülmemiştir.
Ekmeğin içini asla yemem.Tamamen çıkartırım öyle yerim. Ailem alıştı da başkalarının yanında biraz zor oluyor bu durum. Çünkü milimetrik çıkarırım, hiç iç kalmamalı. Karşıdan görüntümü düşünmek istemiyorum ama ……

Ailece geçirilen tatil bitti ve ben yine sizlerleyim. Tatilin en güzel yanı evime geri gelmek.

12 Kasım 2010 Cuma

Şeftalili Pasta


Bayram tatilinin 9 güne çıkması  bizim aile için çok iyi oldu.
Bu yıl ailece çok koşuşturmalı bir yıl oldu. Küçük kızımın sınavları da bitip erken gelince çekirdek ailem ,kardeşlerim ,aileleri ve annemle babam hep beraber yazdan kalma  güzel havanın da sayesinde beraberce Mersin’e gitmeye karar verdik.
Geçmişteki gibi hep birlikte bayram yaşamanın,  çocukluğumuza geri dönmenin  çok güzel olacağını düşünüyorum
Şimdiden tüm arkadaşlarımın bayramlarını en içten sevgimle kutluyorum. On gün sonra görüşmek dileğiyle derken, blogların arasında küçücük yaşına rağmen yaptıkları ve yazdıklarıyla beni büyüleyen kalp kurabiye nin blogundan tarifinin aldığım şeftalili prenses tatlısıyla sizleri baş başa bırakıyorum.
Döndüğümde görüşmek dileğiyle,
SEVGİYLE KALIN..

Malzemeler
  • 5 adet yumurta
  • 4 kahve fincanı toz şeker
  • 1 kahve fincanı süt
  • 6 kahve fincanı un
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 adet vanilya
  • Bir tutam sevgi
Muhallebisi
  • 4 iri şeftalinin püresi
  • 4 su bardağı süt
  • 3 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 yemek kaşığı irmik
  • 1 adet vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
Üzerine
  • 1 paket krem şanti
  • 1 su bardağı süt
Yapılışı
  • Toz şeker ve yumurtaları krema kıvamına gelene kadar çırpın.
  • Sütünü ekleyin çırpın.
  • Elenmiş un, kabartma tozu ve vanilyayı harmanlayın, ekleyin ve çırpın.
  • Yağlı kağıt serilmiş büyük fırın tepsisine karışımı dökün ve önceden ısıtılmış fırın da pişirin.
  • Tatlınızı yapacağınız kalıba göre kekinizi kesin.(Eğer kalınsa ortadan ikiye tekrar kesin.Böylece 4 adet kekiniz oldu.)
  • Kremşantiyi , sütle çırpın ve buzdolabında bekletin.
  • Şeftalilerin kabuklarını soyun ve püre haline getirin.
  • Şeker, nişasta, un ve irmiği harmanlayın, üzerine sütü ekleyin, sürekli karıştırarak pişirin.
  • Kaynamaya yakın, şeftali püresini, vanilyayı, tereyağını ekleyin ve iki taşım kaynatın.Kapatın.
  • Soğumaya bırakın.
  • Borcama kesilen keki yerleştirin.
  • Üzerine muhallebiyi dökün.
  • Üzerine ikinci keki koyun.
  • Çırpılmış kremşantiyi sürün.
  • Çikolata sosu eşliğinde servis yapın.
  • Afiyet olsun.

10 Kasım 2010 Çarşamba

Unutmadık,Unutmayacağız,Unutturmayacağız !




I0 Kasımlar ,yas tutma günü değildir.
On Kasımlar, Atatürk'ün  fikirlerine ve devrimlerine bağlılığımızı yeniden haykırma günüdür.
"Gaziye Peynir Getiren Teyze " anısını  bu gün sizlerle paylaşmak istedim.
Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rasladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp,
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sahabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. Bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da....Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı?
Kadının birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki...O bizim vatanımızı kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver. Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek,
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır...Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu. Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm. Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.
Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
"Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun."                               (Mustafa Bilge Işıktürk -Mustafa Kemal Nasıl "Atatürk" Oldu .Sayfa 34 )


5 Kasım 2010 Cuma

Milföylü Tatlı


Bugün çok sevinçliyim
 Kuzucuğum vizelerini bitirdi yarın inşallah bizimle olacak. Evimize neşe ve mutluluk gelecek. Güneş daha güzel parlayacak, gün daha güzelleşecek. Ailemiz tamamlanacak olması  ne mutlu duygu.
Telefonda neler yapacaksın diye sorunca , bugün mutfaktan çıkamadım desem yalan olmaz. Sevdiği her şeyi yapmak istedim. Halbuki bayram sonuna kadar beraberiz. Dilerim sağlıklı ve huzurlu günler geçirmek nasip olur.
Hobidünyam yemek etkinliği 7 #  “Milföyle yapılanlaretkinliğine  ev sahipliği yapan guloannemutfakta ‘ ya tarifini Oktay usta’dan aldığım milföyle tatlı ile katılmak istedim.
Arkadaşıma kolaylıklar dilerim.

Malzemeler
  • İstediğiniz kadar milföy
  • 1 adet yumurta
  •  İstediğiniz reçel ya da marmelat
  • 1 adet muz
  • Ceviz
  • Pudra şekeri
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Milföyler oda sıcaklığına gelince yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
  • Yumurtayı çırpın.İçlerine sürün.
  • Üzerine reçel ya da marmelatı fırçayla sürün.
  • Dilimlenmiş muz ve cevizi ortasına koyun.
  • Bohça gibi kapatın.
  • Üzerine yumurta sarısı sürün.
  • Fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Pudra şekeri serpin.
  • Afiyet olsun. 

3 Kasım 2010 Çarşamba

Biskremli Yaş Pasta


Çok sevdiğim arkadaşlarım İlhan ve Sevim’ den sizlere bahsetmiştim. Daireden arkadaşlarımdı ve ben İlhan’la aynı odada 10 yıl beraber çalıştım.
Sevim’le aşklarına, evliliklerine, çocuklarının olmasına hep tanık oldum. Ailece birbirimizi öylesine sevdik ki, emeklilik de bizi ayırmadı.
Evlilik hayatlarında ki mutlulukları ( Maşallah diyorum) hep insanlara örnek oldu. İyi birer anne, baba ve arkadaş oldular ve ben onlarla beraber olmaktan mutlu oldum.
Bugün evlilik yıldönümleri evlendiklerinden beri hiç aksatmadan hep bugünü onlarla paylaştım. Buradan onları çok sevdiğimi ve evlilik yıldönümlerini kutladığımı iletiyorum. Nice güzel yaşlara inşallah.

Bu güzel günlerini Portakal Ağacı’ ndan tarifini aldığım Biskremli Yaş Pastayla kutlamak istiyorum.

Malzemeler
Kek İçin;
  • 5 adet yumurta
  • 11 yemek kaşığı un
  • 11 yemek kaşığı toz şeker
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 adet vanilya
  • Bir tutam sevgi
I.Krema İçin;
  • 4 su bardağı süt
  • 4 yemek kaşığı un
  • 7 – 8 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı neskafe
  • 1 adet yumurta sarıs
  • 1 çay bardağı süt
  • ½ poşet krem şanti
Ara Krema İçin
  • 1 paket krem şanti
  • 1 su bardağı süt
  • 2 paket biskrem bisküvi
  • Ceviz
Islatmak için
  • 1,5 su bardağı şekerli sıcak süt
Süslemek için
  • Damla çikolata
Yapılışı
Keki yapmak için,
  • Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın.
  • Elenmiş un, kabartma tozu, vanilya ve kakaoyu harmanlayın ve ekleyin. Çırpın.
  • (Keki 30 cm. borcamda ya da kelepçeli kalıpta yapın.)
  • Kalıba yağ sürün. İster un, ister şeker serpin ve karışımı içine boşaltın.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Kürdanla kontrol edin. Kürdan temiz çıkıyorsa pişmiş demektir.
  •  İki tane ayrı ayrı  krem şantiyle sütü iyice çırpın ve buzdolabında bekletin.
1.kremayı yapmak için,
  • Önce un, şeker, neskafeyi birbirleriyle harmanlayın.
  • Yumurta sarısını ilave edin, tekrar karıştırın.
  • Sütü ilave edin ve pürüzsüz olana kadar karıştırın.
  • Altını yaktıktan sonra sürekli karıştırarak göz göz oluncaya kadar pişirin.
  • Hazırlamış olduğunuz krem şantiyi (1 çay bardağı süt ve ½ poşet krem şanti olanı)ekleyin 10 dakika mikserle çırpın.
Ara kremayı hazırlamak için,
  • Biskrem bisküviyi robotta un haline getirin
  • Diğer çırpılmış krem şantinin içine, ceviz ekleyin.
  • Biskremle, kremşantiyi iyice birbirine karıştırın
  • Keki ortadan ikiye ya da benim gibi üçe kesin.
  • Her katın arasına biskremli karışımı sürün  ve en üste kekin en üst katını kapatın
  • Hazırladığınız  sıcak şekerli  sütle ıslatın
  • Biraz ılındıktan sonra da 1. kremayı her tarafına yayın.
  • Servis ederken de damla çikolatayı dökün.
  • Kekini bir gün önceden hazırlarsanız çok daha kolay ve güzel oluyor.
  • Afiyet olsun.

1 Kasım 2010 Pazartesi

Pembe Gönlüm Sende


Güne güneşin yüzümü ısıtmasıyla başlamak ne güzel bir duygu.
 Uzun zamandır yağmur ve sıkıntılı hava insanda  nedensiz mutsuzluk  uyandırıyordu. Teslim olmuyordum ama diğer günkü neşemi bulmak için epey zorlanıyordum.
Eşimle bugün doktora gitmemiz gerekiyordu.(gözüm enfeksiyon kapmıştı, kontrole gittik)
 Diğer günlerde olsa hemen eve dönüp işlere girişmem gerekliydi. Ama bulmuşum bu havayı hiç kaçırır mıyım? Sonuçlarım da çok şükür iyi çıkınca hastaneden Kızılay’a kadar yürüdük. Artık yeşilliği kalmayan ama sarının en güzel tonlarına bezenmiş ağaçları seyretmek ve güneş, bana nasıl huzur verdi. İçim sıcacık oldu. Kızılay da  bir iki yere uğrayınca eşim biraz mızmızlansa da, O da güneşe karşı duramadı.
Kızılay’a gelip de simit almadan olur mu? Misler gibi simidi mi de yiyince artık evdeki işlerden kim korkar.

 Şimdi sizi Sevgili Oktay usta’nın pembe gönlüm sende (ismine bayıldım) tatlısıyla baş başa bırakırken bende izninizle işlere girişeyim.

 Malzemeler
  • 2 s u bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1,5 çay bardağı toz şeker
  • Bir fiske gıda boyası
  • Bir tutam sevgi
Süslemek için
  • Muz, çilek
  • Fındık, veya badem
Yapılışı
  • Süt, su, nişasta, toz şeker, un ve kırmızı gıda boyasını ilave ederek sürekli karıştırarak pişirin.
  • Göz göz olunca altını kapatın. Ilımaya bırakın.
  • Soğuyunca kağıt kalıplara birer kaşık koyun.,
  • Üzerini muz, ve bademle süsleyin.
  • Afiyet olsun.