29 Haziran 2011 Çarşamba

Tahinli Mercimekli Börek


Çocuk içeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Her şey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu. Nerelere gitseydi?
Annesi kapattı telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi? Dedi, en sevimli halini takınarak. Annesi manalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğraşmayayım. Çok yorgunum zaten.
Yorgunluk nasıl bir şeydi? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır :
-'Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni..' diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.
Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle böyle kızgın kızgın konuşuyordu.
—Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor.
—Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken'.. .
—Anneciğim sen yorulma, diye...
—Yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya... Eeee... .Bende oynamaktan yoruluyorum. Ne yapayım bilmem?
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı
Işıklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.
—Mum da yok! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla.
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü. Gaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını.
Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası yaptı.
''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı. Tavşan alabildiğine hür dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü. Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu. Kolu yavaşça kanepeden aşağı sarktı.
Sonra ışıklar geldi.
Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti. Birden kanepeye koştu. Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek. Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.
Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşçasına aralanan gözleriyle mırıldandı;
— İşin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadın, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı.
Lütfen sevgimizi yarınlara ertelemeyelim. Hayat telaşına kaptırıp kendimizi, sevdiklerimizi ihmal etmeyelim.
Unutmayalım ki, yaşamın en güzel yanı sevgidir.
Unutmayalım ki yarın kimseye vaat edilmemiştir.
Tüm çocuklarımıza gerekli özeni göstermeyi dileyerek, tahinli mercimekli börek tarifimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Malzemeler
  • 4 yemek kaşığı tahin
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 6 adet yufka
  • 2 su bardağı yeşil mercimek
  • 1 adet kuru soğan
  • Tuz
  • Karabiber
  • Yumurta sarısı (üzerine sürmek için)
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Tahin, şeker ve sıvıyağı çırparak iyice birbiriyle harmanlayın.
  • Soğanı yemeklik doğrayın ve sıvıyağda kavurun.
  • Haşlanmış mercimeği soğana ekleyin ve karıştırın.
  • Tuzunu, karabiberini ekleyin ve karıştırarak altını kapatın.
  • Yufkayı masaya serin.
  • Fırça yardımıyla tahinli karışımdan her tarafına sürün.
  • Yufkayı ortadan ikiye bölün.
  • Uzun tarafına mercimekli karışımdan koyun.
  • Sıkıca rulo yapın.
  • Verev kesin. (Derin dondurucuda muhafaza edilebiliyor.)
  • Yumurta sarısı sürün.
  • Yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yerleştirin.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

27 Haziran 2011 Pazartesi

Çilekli irmik tatlısı



Söylediklerinize dikkat edin
düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin
duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin
davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin
alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin
değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin
karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin
kaderinize dönüşür.   GANDİ

Neredeyse bir haftadır yazı yazamıyorum ve sizleri de ziyaret edemiyorum. Yeni evimde biraz bir şeyler yaptıralım demiştik ama öğrendim ki, ustaların verdiği hiçbir söz doğru değilmiş. Bir gün sonra demek en az bir hafta bir hafta demek artık insaflarına kalmış. Dedikleri hiçbir şey zamanında olmadı. Şu an oturacağımız evde koliler, karmaşa ve düzensizlik hat safhada. Bilgisayarla aramızda hep bir adım uzaklık  derken ne yazı yazabildim ne de sizleri ziyaret edebildim. Beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum. En kısa zamanda ziyaretlerinize geleceğim.
Kardeşim için yazdığınız tüm güzel dilekler için teşekkür ederim. Bu güzel dileklerin dönerek sahiplerini bulacağını bilmenin huzuruyla Sofra dergisinden aldığım çilekli irmikli tatlımın tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Malzemeler
  • 10 adet çilek
  • 200 gr. Tereyağı (ben margarin kullandım)
  • 1 su bardağı+2 çorba kaşığı irmik
  • 1 çay kaşığı vanilya
  • 3 su bardağı+ 3 çorba kaşığı süt
  • 1 su bardağı + 1 çorba kaşığı tozşeker
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • 300 gr. çilek
Yapılışı
  • Çileği blenderden geçirip kenara alın.
  • Tereyağında irmiği 10 dakika kavurun.
  • Vanilya ekleyip karıştırın.
  • Süt ilave edip pişirmeye devam edin.
  • Krema kıvamına gelince çilek ve tozşekeri ekleyip karıştırın.
  • Ocaktan aldığınız karışı streç filmle kaplanmış baton kek kalıbına boşaltın.
  • 2 saat buzdolabında dinlendirin.(Bir gece beklettim.)
  • Servis tabağına ters çevirin.
  • Üzerine dilimlenmiş çilek ve arzunuza göre pudra şekeri serpin.
  • Afiyet olsun.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Kardeşimin peri masalı

Onlar erdi Muradına, biz çıkalım kerevetine denilen bir masal daha yazıldı.

Kardeşimin peri masalına şahitlik etmek öylesine güzeldi ki. Dilerim sevgiyle oluşturdukları evliliklerini saygı, özveriyle taçlandırırlar ve mutluluklarını bir ömür devam ettirirler.
Kardeşime bıraktığınız güzel yorumlar için tek tek teşekkür ediyorum.
Düğünden (Bodrum Mazı'dan) karelerle sizleri baş başa bırakırken tüm hepimizin çocuklarının bu mutluluğu yaşaması nasip olur inşallah.

Canlarım

14 Haziran 2011 Salı

Roka çorbası


Son haftamın nasıl geçtiğini anlayamadım. Öncelikle kızım Kastamonu’ dan 3. sınıfa geçerek evimize döndü. Ailemizin tamamlanmış olması harika bir duygu.

Evimizi nihayet bulup satın aldık ve yapılması gereken bazı değişiklikleri yaptırıyoruz. Kız kardeşimin düğünü için kıyafet almak için kaç kere çarşıya çıktığımı unuttum. Kızlarıma en sonun da beni affedin ve kendiniz gezin, diğer seferlerde ben onlarla gitmemeye karar verdim. Gençlik başka bir şeymiş.
Bu arada şunu öğrendim ki, vücudumuzu ne kadar çalıştırırsak o kadar çalışıyormuş, bu kadar çok koşuşturmaya da çok şükür dayanılabiliniyormuş.
Yarın kız kardeşimin düğünü için Bodrum’a gideceğim. Ben önceden gideceğim, ailem Cuma gelecek, inşallah Cumartesi de düğünümüzü yapıp Pazar gecesi döneceğiz.
Sofra dergisinden alıp yaptığım ve çok beğendiğim roka çorbasının tarifini verirken dönebilmeyi ve sizlerle yeniden görüşebilmenin ümidiyle hepiniz sevgiyle kalın.

Malzemeler
  • 250 gr. Roka
  • 1 soğan
  • 200 ml. Krema
  • 3,5 su bardağı tavuk suyu
  • Yarım yemek kaşığı zeytinyağı
  • Tuz, karabiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Soğanı incecik kıyın. Zeytinyağında kavurun.
  • Rokaları iyice yıkayıp süzün. İncecik kıyın.
  • Yarım çay bardağı kadarını ayırın.
  • Rokaları soğana ilave edin ve kavurmaya devam edin.
  • Limon suyunu ve tavuk suyunu ekleyin.
  • Kaynamaya yakın kremayı çorbaya ekleyin ve karıştırın.
  • Tuz ve karabiberle tatlandırın.
  • Kaynamaya başlayınca ocaktan alın ve blenderdan geçirerek pürüzsüz hale getirin.
  • Roka yapraklarıyla süsleyip, servis yapın.
  • Afiyet olsun.

10 Haziran 2011 Cuma

Tavuk Soteli Peynirli Sandviç


Bu yıl Televizyon dizilerine başlarken çok seçici olmaya karar vermiştim. Sürekli dizi seyretmek adına anlamsız şeylerle oyalanmak istemedim. Hem vaktimi almasını hem de beni strese sokacak şeylerle uğraşmak istemedim.
O nedenle de “Öyle bir geçer zaman ki ve Muhteşem Yüzyıl’ı , Fatmagül’ün suçu ne “ dizilerini izlemeye başladım. İlk başta “ öyle bir geçer zaman ki” dizisini o kadar beğeni ile seyrettim ki (Oyuncular ve oyunları için hala çok beğeniyorum) ama zamanla sürekli bir mutsuzluk, göz yaşı, erkeğin saçma sapan üstünlüğü, kadının ne kadar çabalarsa çabalasın başarısızlığı sonucunda artık izlemiyorum.
"Fatmagül’ün suçu ne "dizisi ülkemizin bir yarasına parmak basması açısından (Beren Saatçinin hayranı olmam da tabii) benim için çok önemliydi. Genç kızlarımızın ve ailelerinin başlarına gelen olaylar karşısında yaşadıkları bu gibi olaylarda nasıl davranmaları gerektiğini anlatmaları açısından yararlı buluyorum. (Kerem’le evlendirilmiş olması her ne kadar kötü olsa da Türkiye gerçeği bu.)
İzlediğimiz filmler bize bir şey katmalı. Gençlerin dizilerine bakıyorum.(Kavak Yelleri, Küçük Sırlar vs.) asla ülkemin geleneklerine göreneklerine uymayan Avrupa’dan, Amerika’dan çevrilmiş ve bizlere, çocuklara birçok değer yargısını değiştirmek üzerine dayatılmışlar. Çocuklara bir şey katıyor mu? Hayır. Tam tersine artık bazı şeyleri olağan ve sıradan hale getirmekte. Buradan yanlış anlaşılmasın. Yabancı düşmanlığım asla yok. Yabancıların gelişmeye katkıda olacak buluşlarını elbette ülkemde görmek isterim. Ama benim insanlarımın da elinden tutulmasını beklerim. İçimizde ne zeki insanlar var. Sadece keşfedilmeyi bekliyorlar.
Bu şekilde devam edersem galiba uzun uzun yazacağım.

En iyisi tavuk soteli peynirli sandviç tarifini vererek sizlere iyi hafta sonları dileyeyim.

Malzemeler
  • Yarım tavuk göğüs eti(fileto)
  • 2 yeşilbiber
  • 2 kırmızıbiber
  • 1 diş sarımsak
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 sandviç ekmeği
  • 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
  • Tuz, karabiber
  • Körü, kırmızı pul biber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Tavuk etlerini, kırmızı ve yeşilbiberi jülyen doğrayın.
  • Tavaya zeytinyağını ve yemeklik doğradığınız sarımsağı ekleyin, soteleyin.
  • Biberleri ilave edin. Karıştırın.
  • Tavuk etlerini de ilave ettikten sonra etler yumuşayana kadar iyice pişirin.
  • Son olarak baharatları ekleyin ve ocağın altını kapatın.
  • Sandviç ekmekleri ikiye ayırın.
  • Yağsız ızgara yada tavada ekmekleri hafif kızartın.
  • Üzerine tavukları yerleştirin.
  • Rendelenmiş kaşarı da serpiştirin.
  • Önceden ısıtılmış fırında kaşar peyniri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Afiyet olsun.

8 Haziran 2011 Çarşamba

Kırmızı biberli ve patlıcanlı dip sos


Kızlarımın en sevdiği şeylerin başında (maalesef ne kadar zararlı olmasına rağmen) cipsler geliyor. Özellikle arkadaşları geldiğinde (Nazlı ve Esra’cım sözüm sizlere) küpüne giriyorlar desem yanlış olmaz. Birkaç kere denedim ilerde bunlar size yol, su, elektrik olarak dönecek diye ama öylesine severek yiyorlar ki artık söylemekten vazgeçtim.Ben de onlara bu sosları yaparak katkı da bulunayım dedim.:):

Sofra dergisinden aldığım tarifleri sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Malzemeler
  • 4 kırmızıbiber
  • 2 yemek kaşığı mayonez
  • 1 yemek kaşığı süzme yoğurt
  • 1 – 2 diş sarımsak
  • Tuz, karabiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Kırmızıbiberleri közleyin.
  • Kabuklarını soyup, çekirdeklerini çıkarın.
  • Fazla suyunu alması için kâğıt havlu üzerine alın.
  • Tüm malzemeyi ekleyip, blenderden çekin.
  • Servis yapın.


Malzemeler
  • 2 bostan patlıcanı
  • Yarım limonun suyu
  • 2 yemek kaşığı süzme yoğurt
  • 5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 diş sarımsak
  • Tuz, kimyon, kırmızı pul biber
  • 1 çay bardağı ince kıyılmış maydanoz
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Patlıcanları birkaç yerinden çatalla delin ve fırın ızgarasında közleyin.
  • Kabuklarını soyup içlerini çıkarın ve incecik kıyın.
  • Yoğurda sarımsak rendeleyin.
  • İnce kıyılmış maydanoz, tuz, kimyon, limon suyu, zeytinyağını ekleyin.
  • Közlenmiş patlıcanları da ilave edin ,iyice karıştırın.
  • Servis tabağına alın ve maydanoz ve pul biberle süsleyin.
  • Afiyet olsun.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Fırında kabak köftesi


"Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar"
Dr. David J. Schwartz 

Ben de insan inandıktan sonra yapamayacağı hiçbir şey yok diyenlerdenim. Sadece kendimize inanıp izin verelim bakın neler yapabiliyoruz. Kendimizi ve özellikle çocuklarımızı buna inandırabilirsek daha mutlu bir toplum olacağımıza inanıyorum.
Tarifini lezzet dergisinden aldığım kabak köftesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Haftanın hepimize sağlık, neşe ve huzur getirmesi dileğiyle.

Malzemeler
  • 6 adet kabak
  • 1 demet dereotu
  • ½ demet maydanoz
  • 5 adet taze soğan (ben koymadım)
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 2 adet yumurta
  • 1,5 çay bardağı un
  • 50 gr. kaşar rendesi
  • 150 gr. Beyaz peynir
  • ½ paket kabartma tozu
  • Tuz, karabiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Kabakları rendeleyin.10 dakika süzgeçte bekletin. Elinizle suyunu iyice sıkın.
  • Beyaz peyniri ezin, maydanozu ,dereotunu kıyın ve kabakla karıştırın.
  • Yumurtayı, kabartma tozunu, unu ve zeytinyağını çukur bir kapta karıştırın ve kabağa ilave edin.
  • Yağlanmış fırın tepsisine yayın.
  • Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 10 dakika pişirin.
  • Çıkartıp üzerine kaşar rendesini serpin ve pişirin.
  • Afiyet olsun.

3 Haziran 2011 Cuma

Meksika fasulyesi ve kuru fasulye salataları


Ankara da yağışlar bütün hızıyla devam ediyor. Ev aramamda inşallah mutlu sona yaklaşmak üzereyim. Çok az kaldı.
Kızım 10 Haziran’da sınavlarını bitirip gelecek, 18 Haziran’da kız kardeşimin düğünü Bodrum da olacak. Öylesine bir koşuşturma içindeyim ki günler bana yetmiyor. Ama bunlar çok şükür güzel koşuşturmalar . Allah sağlık ve huzur versin hepsi yapılır.

Bugün salata sevdalısı olarak iki salata tarifini paylaşmak istiyorum. Biri Meksika fasulyesiyle olan,diğeri bizim fasulyemizin nesi eksik diyerek birde bizim fasulyemizle yapılan salata olsun istedim.
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle.
Meksika Fasulye Salatası
Malzemeler
  • 1 kutu Meksika fasulyesi konserve
  • 1 kutu haşlanmış mısır
  • Maydanoz
  • Dereotu
  • Yeşil soğan
  • 2 adet kırmızıbiber
  • Nar ekşisi
  • Zeytin yağ
  • Tuz
  • Kırmızıbiber(pul biber)
  • Kimyon
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Konserve fasulyeyi boşaltın ve iyice yıkayın.
  • Yeşil soğanı, kırmızıbiberi doğrayın. Maydanozu ve dereotunu  kıyın.
  • Baharatları ve mısırı da ekleyerek hepsini harmanlayın.
  • Sıvıyağı, nar ekşisini birbiriyle karıştırarak üzerine gezdirin.
  • Afiyet olsun.

Kuru fasulye salatası
Malzemeler
  • İstediğiniz kadar haşlanmış kuru fasulye
  • Salatalık
  • Peynir
  • Soğan
  • Haşlanmış mısır
  • Maydanoz
  • Zeytinyağı
  • Limon
  • Tuz, kırmızıbiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Salatalık ve beyaz soğanı (istediğiniz şekilde) doğrayın.
  • Mısırı, baharatları, Meksika fasulyesine katın ve hepsini harmanlayın.
  • Peynirleri doğrayın ve üzerine serpiştirin.
  • Zeytinyağı ve limon karıştırın.İsterseniz tuzu bu karışıma katın. Daha güzel oluyor.
  • Afiyet olsun.

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kedidilli Çilekli Tatlı


Geçmiş zamanda, bir kral, ama halkı tarafından sevilen bilge bir kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.
Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır.Günlerce çalışırlar, birbirinden güzel resimler yaparlar. Sonunda eserleri saraya teslim ederler...
Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır.. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir. Resimlerden birisinde sakin bir gol vardır. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir. Resme kim baktı ise onun mükemmel bir 'huzur resmi' olduğunu düşünür.
Diğer resimde de dağlar vardır; Ama engebeli ve çıplak dağlar.
Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden yağmur boşanmakta ve şimşek çakmaktadır. Dağın eteklerinde ise köpüklü bir şelale çağıldar. Kısacası, resim hiç de huzurlu gözükmemektedir. Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında, kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür. Çalılığın üstünde ise anne bir kuşun örttüğü bir kuş yuvası vardır. Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuş yuvasını kurmaktadır. Harika bir huzur ve sükun örneği. Ödülü kim kazanır. İkinci resim!
Kralın açıklaması ise şöyledir; 'Huzur, hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükun bulabilmesidir'...

Sevgili lezzetsaati.nin  blogundan tarifini aldığımdan beri kaç kere yaptım bilmiyorum. O kadar çok sevdik ki.Kremasına bayıldım. Hatta kız kardeşimde hep beraber otururken hadi balkonda çayın yanında hemen bir şeyler yapalım dediğimizde hazır kekin içine döşeyip, çikolata,cevizle tatlandırıp(olmazsa olmazım.) buzlukta bir saat kadar bekletip severek yedik.
Arkadaşıma çok teşekkür ediyorum..

Malzemeler
  • 1 paket kedi dili
Kreması
  • 750 gr .süt
  • 4 yemek kaşığı tepeleme un
  • 8-9 yemek kaşığı tozşeker
  • 1 paket süt kreması(200 ml)
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 paket vanilya
Üzeri için 
  • 1/2 kilo çilek
  • 1 paket Dr.Ooutker meyveli sos
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Süt, toz şeker , yumurta sarı ve unu pişirmeden önce iyice çırpın. Topaklanma yapmasın.
  • Sürekli karıştırark göz göz olana kadar pişirin.
  • Pişince altını kapatın. Vanilyayı ekleyin ve karıştırın. Ilınması için bırakın.
  • Bu arada Dr.Oeetker’in sosunu üzerinde yazılı tarifteki  gibi pişirin o da soğusun.
  • Muhallebi ılınınca kremayı içine katın ve çırpıcı ile iyice çırpın.
  • Kare borcama süte batırılmış kedidillerini dizin.
  • Üzerine kremalı karışımı dökün.
  • Yıkanmış ve suyu tamamen gitmiş olan çilekleri ikiye bölün ( ben diğer yaptıklarımda muz ve kivi koydum)ve kremanın üzerine dizin.
  • Sosu da en üstüne dökün.
  • Buzdolabında soğutun. Bir gece beklerse daha güzel oluyor.
  • Afiyet olsun.