20 Ocak 2014 Pazartesi

Susamlı, Cevizli Un Kurabiyesi

Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı. Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;
'Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi. Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!
Kekeleyerek: 'Nasıl? Anlayamadım?' diyebildi yaşlı kadın.
'Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:
'Yeter! Lütfen dur artık!' diye bağırmak zorunda kaldım.
Ama usta sadece gülümsedi ve; 'Daha değil!' diye cevapladı beni.
'Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:
'Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!'
Ama usta bana bakıp gülümsüyordu: 'Henüz değil!'
'Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek'
Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:
'Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!'
'Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve 'Daha değil!' diyordu.
'Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.
'Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.
'Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!' dedim. Onun cevabı ise aynıydı: 'Henüz değil!'
'Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. 'Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!' diye bağırdım.
Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. 'Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!' diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine 'Daha değil!' diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.
'Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:
'Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?'
Ona 'Evet' dedim.
Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve 'Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım.'
'Evet bu sensin!' dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.
Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.
Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.
Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.
Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.
Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.
Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde.'
Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:
'Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!
Bana zarar vereceğini düşündüm.
Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.
Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.
Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim…
Teşekkür ederim.'

Yaşantımızda başımıza gelen sıkıntı ve acıların da bizleri olgunlaştırması ve güzelleştirmesi dileğiyle, güzel bir hafta diliyorum.
Un kurabiyesini bir kere de böyle denemelisiniz . Susamlı ve cevizli un kurabiyesi tarifimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Malzemeler
  • 1 paket yumuşak margarin
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 adet vanilya
  • 1 su bardağı kavrulmuş susam
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı ceviz
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 5,5 - 6 su bardağı un
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • Pudra şekeri
  • Arzu ederseniz tarçınla karıştırın.
Yapılışı
  • Susam tavaya koyun ve rengi değişene kadar yağsız kavurun.Soğutun.
  • Yumuşak margarini, pudra şekeri ile yoğurun.
  • Susamı, cevizi, kabartma tozunu,sıvı yağı ekleyin yoğurun.
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu ekleyin yoğurun.
  • Hamuru  biraz dinlendirin. Hamurdan küçük bezeler koparın ve  istediğiniz şekli verin.
  • Yağlı kağıt serilmiş ya da un serpilmiş fırın tepsisine dizin.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Üzerine pudra şekeri serpin. (Arzunuza göre pudra şekerine tarçın da ekleyebilirsiniz)
  • Afiyet olsun.

14 yorum:

  1. kıyır kıyır nefis görünüyor canım.ellerine sağlık.sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım,
      teşekkür ederim. Sana da sağlıklı günler dilerim.
      Sevgiyle kal.

      Sil
  2. Hikayen her zamanki gibi harikaydı canım. Keyifle okudum. Un kurabiyeside en kısa zamanda denenecek inşaAllah.ellerine sağlık. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım,
      teşekkür ederim. Her zaman sıkıntıların olgunlaşmak için gerekli olduğuna inanıyorum. Dilerim sıkıntılar karşısında güçlü olabilelim.
      Sevgiyle kal.

      Sil
  3. Canım önce mutlu bir hafta dilerim:)
    Susam ve ceviz, yanında çay varsa o tabağı bitirebilirim ama üzerine pudra şekeri koymadan olur mu? Daha önce Türkan'a da yazmıştım,çok uzun yıllar önce bir eve ilk kez gitmiştim, ev sahibi mutfağa gidince tatlıların üzerindeki pudra şekerini tabağa silkeledim, peçeteyle fazla şekeri aldım. Kadıncağız gördü aa pudra şekeri koymamışım deyip yenisini getirmişti. Keşke söyleseydim ev sahibinin işine karışmayım dediydim. Bak şimdi samimiyetimize güvenip sana söylüyorum. Kurabişlerini aşırdım ama pudra şekerini tabağa silkeledim :))
    Sevgiler Bülbülüm:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım,
      sen geldiğinde pudra şekeri serpiştirmem ben. Zaten ,ikimiz de bunları aştık, birbirimize her istediğimizi söyleyebilecek kadar iyi dostuz kuzum.
      Sevgiyle kal.

      Sil
  4. voglio proprio provare questa specialità!
    molto carino il tuo post!
    un abbraccio
    annalisa

    YanıtlaSil
  5. Canım ellerine sağlık misler gibi susam kokusu geldi,mutlu haftalar,sevgiler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım,
      teşekkür ederim. Susam çok da lezzet katıyor.
      Sevgiyle kal.

      Sil
  6. Yine müthiş bir hikaye canım...
    Ne kadar doğru. Acılar, sıkıntılar olmasa birçok şey anlamlı olmazdı sanırım...

    Kurabiyeler de muhteşem. Yanında çay olmalı mis gibi :)
    Ellerine sağlık canım.
    Sevgiler gönderiyorum sana...

    YanıtlaSil
  7. Hikayelerinize bayılıyorum,evet acılar insanı olgunlaştırıyor..Bende size güzel bir hafta diliyorum.Un kurabiyesini deneyeceğim,ellerinize sağlık,sevgiler..

    YanıtlaSil
  8. nefis görünüyor
    bir tane aldım gidiyorum
    sevgiler :)))

    YanıtlaSil
  9. Ellerine sağlık çok lezzetli oldukları belli ayrıca hikayen de çok güzeldi sevgiler....

    YanıtlaSil

Nezaketiniz için teşekkür ederim