23 Nisan 2008 Çarşamba

Ulusal Egemenlik


“Bir ulus, kendi varlığını ve haklarını korumak için bütün gücüyle, bütün düşünsel ve maddesel güçleriyle ilgilenmezse, bir ulus kendi gücüne dayanarak varlık ve bağımsızlığını sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz.”

''Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir... İçtimaî heyette en yüksek hürriyetin, en âli müsavat ve adaletin kararlı bir hale getirilmesi ve korunması ancak tam ve kesin anlamı ile Milli Hâkimiyetin kurulmuş bulunması ile olur. Bu itibarla, Hürriyetin de, müsavatın da, adaletin de dayanağı Milli Hâkimiyettir''

"Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. "

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden çok inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaksız zararlar verebilir."

"Beyler! ... Mutlaka Avrupa’dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Oysaki hangi bağımsızlık vardır ki yabancıların öğütleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir!" K.ATATÜRK

Segili ATAM!
Laik ve demokratik cumhuriyet, asla sahipsiz değildir. Ne Sen’den vazgeçeriz, nede ilkelerinden. Emanetinin bekçileriyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nezaketiniz için teşekkür ederim